Kadınlar, ergenliğe girdikleri 12-13 yaşından menopoza girene kadar yaklaşık 28 günde bir adet kanamasıyla karşılaşırlar. Adet düzensizliği, menstrüasyon döngüsünün normal periyodun dışına çıkması olarak tanımlanabilir. Ergenliğe yeni girmiş kişilerde ve menopoz dönemi yaklaşan kadınlarda adet düzensizliği görülmesi normal olsa da bazı durumlarda tümör ve kist gibi ciddi hastalıkların bir habercisi olarak adet düzensizliğiyle karşılaşılabilir. 

Adet DüzensiAzliği Nedir?

Normal bir adet döngüsünde, 2 adet döneminin başlangıcı arasında ortalama 28 gün vardır ve her adet dönemi yaklaşık olarak 5-7 gün sürmektedir. Adet döngüsünün 21 günden az veya 35 günden uzun sürmesi veya adet dönemi dışında ara kanamalar görülmesine adet düzensizliği adı verilir. Adet dönemi hormonlarla düzenlenen bir döngü olduğundan, hormon seviyelerini etkileyen her durum adet düzensizliğine neden olabilir.  Ergenlik dönemine yeni girmiş kız çocuklarında, hormon düzeylerinin normal seyretmesi yaklaşık 2 yılı bulabileceğinden 2 yıl boyunca adet düzensizliği görülmesi normal karşılanır. Aynı zamanda östrojen hormonunun azalmaya başladığı menopoz döneminde de vücudun yeni düzene alışması zaman aldığından adet düzensizliği görülmesi normaldir. Ancak ergenlik ve menopoz dönemi dışında, yılda 2 kereden fazla adet düzensizliği görülmesi durumunda mutlaka bir uzmanla görüşülmelidir.  Adet düzensizliği durumunda görülen durumlar 5 şekilde açıklanabilirler:

  • Oligomenore: Adet döngüsünün 35 günden fazla sürmesi yani seyrek adet görme olarak tanımlanır. 
  • Polimenore: Adet döngüsünün 21 günden daha az sürmesi durumudur. 
  • Hipermenore: Normal adet kanamasında günde 4-5 ped değiştirilmesi normaldir. Daha fazla ped değiştirmek gerekiyor, adet kanaması daha fazla görülüyorsa hipermenoreden bahsedilir. 
  • Hipomenore: Adet kanamasının normalden daha az olmasıdır. 
  • Menoraji: Normalde 5-7 gün süren adet süresinin uzamasıdır. 

Adet Düzensizliği Neden Olur?

Adet düzensizliği farklı sebeplere bağlı olarak gelişebilir. Hormon seviyelerini etkileyebilen her durum adet döngüsünün bozulmasına neden olabilmektedir. Ergenlik hormonların arttığı, menopoz ise azaldığı fizyolojik bir dönem olduğu için düzensizliklerin görülmesi normaldir. Bunun yanında östrojen veya progesteron içeren doğum kontrol yöntemlerini kullanan kadınlarda ilk 6 ay boyunca oligomenore hatta amenore (adet görülememesi) görülebilir. Aynı zamanda hipotiroidi ve hipertiroidi de bütün metabolizmayı etkileyen bir hastalık olduğundan oligomenore ve polimenoreye neden olabilir.


Aşırı kilo alıp veren ve çok düşük veya çok yüksek kiloya sahip olan kişilerde, ağız egzersiz yapan kadınlarda adet düzensizliği oluşabilir. İklim değişiklikleri, çevresel faktörler ve stres de adet dönemini en sık etkileyen durumlardandır.  Kadın üreme organlarında görülen yumurtalık kistleri, miyom ve polipler, yumurtalık ve rahim ağzı kanserleri, endometriyozis gibi hastalıklar veya vücut için gerekli neredeyse bütün hormonların salındığı hipofiz bezi tümörleri de adet düzensizliğinin nedenleri arasında sayılabilmektedir.  Yılda 2 kereden fazla adet düzensizliğiyle karşılaşan veya sık ara kanama gören kadınların mutlaka jinekolojik muayeneye alınması ve altta yatan sebebin tedavi edilmesi gerekir.