Fibroadenom Nedir?

Fibroadenom iyi huylu bir meme tümörüdür. Fibroadenom genellikle 15 ile 35 yaş arasındaki kadınlarda meydana gelir. Bu tümörler habis tümörler olmayıp, iyi huylu tümörler sınıfında değerlendirilirler. Fibroadenomlar meme altındaki cilt dokusunda elle rahatlıkla hissedilebilen bilya şeklinde tümörlerdir. Fibroadenomlar sert bir bilyayı andıran yapıda olmakta ve el ile dışarıdan kontrol edildiklerinde hareketli bir yapıya sahip oldukları gözlenmektedir. Kadın memesinde yer alan bu fibroadenomların büyüklükleri farklı farklı olabilmektedir. Hastada bir tek fibroadenom olabileceği gibi birden fazla fibroadenom da oluşmuş olabilir. Sınırları keskin ve yerinin belirlenmesi oldukça kolaydır. Fibroadenomların neden oluştukları henüz tam olarak kesinlik kazanmamıştır. Bazen aşırı büyük olan, yaklaşık 5 cm lik büyüklüklere ulaşabilen fibroadenomlar çevrelerindeki meme dokusuna baskı yaparak ağrı ve huzursuzluk hissine sebep olabilirler. Bu durumdaki aşırı büyümüş olan fibroadenomların cerrahi yöntemler ile çıkarılmasında fayda vardır.

Fibroadenom Belirtileri Nelerdir?

Fibroadenomlar, kadının tek memesinde meydana gelebileceği gibi her iki memesinde de oluşmuş olabilirler. Kişinin kendini eli ile kontrol etmesi sonucunda eline daha önceden olmayan bir sertlik ya da topaklanma geliyor ise ve bu sertliklerin sınırları oldukça belirgin ve de sanki bir bilyaya dokunuyormuş hissine kapılıyor ise, bu işlem sırasında bir ağrı hissetmiyor ise, bu sert veya lastiksi kıvamdaki oluşumlar, fibroadenom varlığı belirtileri olarak kabul edilmelidir. Bu durumda yapılması gereken en kısa zamanda bir uzman doktora kontrole gitmek olacaktır. Daha da iyisi kadının belirli bir yaştan sonra periyodik olarak bir doktor kontrolden geçmesidir.


Meme Fibroadenomunda Tanı Yöntemleri

Fibroadenom tanısının bir uzman doktor tarafından yapılması gerekmektedir. Doktor her iki memenin de el ile kontrolünü yapar ve memelerde meydana gelmiş olan kitleleri ve farklılıkları tespit eder. Bu kitlelerin el ile hissedilebilmesi durumunda uygulanan bir tanı yöntemidir. Bazı durumlarda fibroadenom büyüklükleri el ile hissedilemeyecek kadar küçüktür. Bu durumlarda ise bazı tanısal kontrol ve gözlemleme yöntemleri devreye girmektedir. Bu yöntemlerin başında tanısal mamografi gelmektedir. Mamografi yöntemi ile x ışınları kullanılarak, memelerde şüpheli dokuların tespiti yapılmaya çalışılır. Mamografi yöntemi ile elde edilen görüntüye mammogram adı verilir. Mammogramların incelenmesi sonucunda fibroadenomlar, çevre meme dokusundan ayrı olarak keskin kenarlı, yuvarlak oluşumlar olarak görülürler. Ultrason ile tanı yöntemi de özellikle meme dokusu yoğun olan kadınlarda kullanılan bir yöntemdir. Ultrason yönteminde, ses dalgalarının kullanılarak meme iç kısmının görüntüsü elde edilebilir. Hem mamografi hem de ultrason ile görüntülenme ile tanının yapılması oldukça başarılı olacaktır. Bu yüzden genellikle meme tümörlerinin görüntülenebilmesi için her iki tanı yöntemi birlikte kullanılmaktadır. Genellikle fibroadenom tanısı koymak için, 35 yaşındaki kadınlarda her iki yöntem birlikte uygulanmakta ancak daha küçük yaştaki kadınlar için ilk önce ultrason yöntemi uygulanır ve kadının x ışınlarına maruz kalmasından kaçınılır.

Fibroadenomların Tedavisi Nasıl Yapılır?

Fibroadenomların genel olarak tedavi edilmelerine gerek yoktur. Ancak memelerinde fibroadenom oluşmuş olan birçok kadın bunlardan kurtulmak isterler. Bu fibroadenomların alınarak kafalarının daha rahat olmasını doktorlarından talep ederler.  Fibroadenomların zamanla kendiliğinden küçülebildiği kendilerine anlatılan kadınların çoğu bu fibroadenomlardan kurtulmak amacıyla yapılacak olan cerrahi müdahalelerden vazgeçebilmektedirler. Aynı zamanda birden çok fibroadenom oluşan yapılarda, bu tümörler sabit kalabilmekte olduğu için kadınlar cerrahi müdahalelerden kaçınabilmektedirler. Burada unutulmaması gereken husus, cerrahi müdahaleyi istemeyen kadınların sıklıkla doktor kontrolüne devam etmeleri gerektiğidir. Uzman doktor tarafından fibroadenomların aşırı büyümesi, aşırı boyutlara ulaşması, hastada istenmeyen semptomların ortaya çıkması durumlarında, doktor tarafından cerrahi müdahale önerilebilmektedir. Bu durumda cerrahi müdahale yapılması daha iyi bir yol olarak belirlenebilir. Fibroadenomların çıkarılması için de farklı iki yöntem uygulanır. Bu yöntemlerden ilki lumpektomi adı verilen yöntemdir. Bu prosedürde doktor tarafından fibroadenom, çevresindeki meme dokusunun bir kısmı ile birlikte çıkarır. Bu fibroadenom laboratuvar incelemesine tabi tutulur ve kanser riskinin olup, olmadığı tespit edilir. Tümörün memeden çıkarılmasına ilişkin diğer yöntem ise kriyoblasyon yöntemidir. Bu yöntemde tümöre kadar uzatılması sağlanan bir çubuk yardımıyla, fibroadenom üzerine bir gaz salgılanır ve bu gaz marifetiyle ilgili dokunun dondurulması ve yok edilmesi sağlanmış olur. Lazer ablasyon yöntemi de en çok kullanılan ve tercih edilen üçüncü bir yöntem olarak uygulanmaktadır. Lazer ablasyon yönteminde ultrason eşliğinde lazer cihazı ile fibroadenom ortadan kaldırılabilir. Bu yöntemin avantajı operasyon sonrası hasta olan kadının günlük hayatına hemen devam edebilmesi ve küçük bir iz dışında memede herhangi bir yaranın oluşmamasıdır. Anestezi dahi gerektirmeyen bir yöntemdir. Radyo frekans yöntemi ile de fibroadenomların alınması mümkündür. Bu yöntemde lokal anestezi uygulanır ve kanamanın en aza indirilmesi yoluyla operasyon tamamlanabilir. Kadınların unutmaması gereken en önemli şeylerden birisi de fibroadenom aldırdıktan sonra bu tümörlerin tekrardan oluşabileceğidir. Bu durumda vakit geçirilmeden bir uzman doktora müracaat edilerek, gerekli incelemelerin tekrar yaptırılması gerekmektedir. Çünkü yeni oluşumların iyi huylu fibroadenomlar mı yoksa kansere yol açabilecek olan habis tümörler mi olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir. Fibroadenomların yok olması için bazı bitkisel tedavi yöntemleri de uygulanmaktadır. Ancak tıbbi olarak bu uygulamaların ne kadar doğru ve geçerli yöntemler olduğuna dair kesin veriler bulunmamaktadır. Kadınların, meme dokularında kitle fark etmeleri durumunda yapmaları gereken en önemli şey, vakit kaybetmeden en yakın sağlık birimine ve uzman bir doktora başvurmaları olacaktır. Sağlıkla ve sağlıcakla kalmanız dileklerimle. Sanıldığından çok daha fazla görülen hastalık: Çikolata kisti ile ilgili yazımızı okumayı unutmayın!