Romantik ilişkinizin evliliğe dönüşmesiyle birlikte hayatınızda neler değişti hiç düşündünüz mü?

Bu soruya yaşantılarınıza, geçmiş yaşam deneyimlerinize ve ilişkiye yüklediğiniz anlamlara göre pek çok cevap verilebilirsiniz. En temelinde cevabı belirleyen ise, nasıl yetişkinler olduğumuz ve bu yetişkin yanımızın ne kadar sağlıklı olduğudur. Etrafınızdaki örnekleri ve kendi ilişkinizi kıyasladığınız dönemler mutlaka olmuştur. Bu kıyaslamaların bir parçası da çiftlerin iletişimlerindeki kalitedir. Peki Kaliteli İletişimin Bireysel Olarak Size Yüklediği Sorumluluk Nelerdir? kendinizi ne kadar iyi ifade ettiğiniz iletişimde tercih ettiğiniz dil iletişim için tercih ettiğiniz zaman aralığı olaylara bakış açınız bireysel sınırlarınız Hepsi iletişim kalitesinin önemi konusunda birbiri ile yarışsa da, bahsetmek istediğim olgu “bireysel sınırlarınız” olacaktır.

Evlilikle birlikte kurulan yeni düzende sınırları belirlemek, bu sınırlara sadık kalmak uzun süreli bir evlilik için esastır. Bir örnek düşünün ki, çiftlerin birbirlerinin hayatının merkezi olduğu… Kulağa ne kadar romantik gelse de yaratabileceği devasa sorunları gizlemeye yetmez bu romantiklik. Bir diğeri olmadan var olamayan birey, sağlıklı yetişkin yanını kaybetmiştir demektir. Bu noktada bireysel sınırlar, kendi kendine yetebilme, kısacası ilişki sınırları içinde var olabilme önemli hale gelir. Peki siz ne kadar varsınız ilişkinizin içinde, “siz” olarak? Partneri olmadan bir şeyler yapmak istemeyen kişiler, kendini her an yetersiz hisseden taraflar, bir ilişkinin sağlıklı olmadığının en büyük göstergelerindendir. İlişkinin kaliteli olabilmesi için hayatınızdaki insanın size bir şeyler katıyor oluşu, sizin de ona yeni kapılar açmanız sağlıklı olandır. Hele ki evlilik ile birlikte paylaşılan ortak alan ve ortak zaman kavramlarının sınırlarını belirlemek sanılandan çok daha önemlidir. İç içe geçmişlik kavramı durumu özetlemek için iyi bir örnek olacaktır. Birlikte var olmanın sınırları karıştığında, ilişkinizin içinde kaybolduğunuzu hissedecek; çıkışı bulmak için yine eşinize ihtiyaç duyacaksınız. Bu durumun uzun bir süreçte sizde yaratacağı yorgunluğu, karmaşayı ve sonrasında açığa çıkaracağı başarısızlık hisseni görmezden gelemeyiz. Bütün bunları engellemek için ilişkideki sağlıklı yetişkin yanımızı güçlendirmeliyiz. Şu an bu yazıyı okumak, ilişkinizin dinamikleri ve sınırlarınız üzerine düşünmek bile sağlıklı yetişkin yanınıza yaptığınız bir yatırım olacaktır.

Unutmayın ki sınırlarınızı korumak, size özgürlük de sağlayacaktır. Özgürlük yalnızca belirli bir karara “evet” ya da “hayır” demek değildir: kendimizi şekillendirip yaratma gücüdür.

Nietzsche’nin deyişiyle özgürlük, “asıl olduğumuz şeye dönüşme” kapasitesidir. (Rollo May, Kendini Arayan İnsan)

Psikolog Elif Camcı