Safra nedir?

Karaciğer tarafından üretilen ve ortak karaciğer kanalından geçerek, sistik kanalı kullanarak vücuttaki yağların emülsiyonunu sağlayan yani emilimlerini sağlayan enzimlerin adına safra adı verilir. Safra iki şeyden oluşur. İlki safra pigmentleridir. Bunlar safranın rengini oluşturur yani safranın işini görmesinde pek bir rolleri yoktur. Diğeri ise safra tuzları işte burası en önemli kısmı, bu kısım sayesinde Emülsiyon yapabiliyoruz Emülsiyon yani yağların emilimi safra tuzları yağların emisyonunu yapmamızı sağlar.araciğer tarafından üretilen safra miktarı günlük 1,5 litreye yakındır.  

Safra Kesesi Nedir?

Karaciğerde sentezlenen (üretilen) safranın karaciğerde depolanması anlamına gelmez. Burada üretilen safra ortak karaciğer kanalından geçer üretildikten sonra karaciğerden çıkan safranın depolanması için bir yere ihtiyacı var. Peki nerede depolanacak safra? Gideceği ilk yerlerden biri Sistik kanal, sistik kanalı yani ortak safra kanalından sonra safranın gideceği yerde, yani torba şeklindeki bir yerde depolanır. İşte bu keseciğe safra kesesi adı verilmektedir. Safra kesesinin sadece ve sadece tek bir amacı vardır Safrayı depo etmek. Saframız çıkması gereken vakit gelene kadar burada durur. Safra, safra kesesine ulaşıp orada oturmaya başladığında çıkıp gitmesine sebep olan şey nedir? Safrayı Safra kesesinden çıkaran Hormona kolesistokinin denir bu genelde CCK olarak kısaltılır. İsmi size çok uzun gelmiş olabilir ama eğer kolesistektomi diye bir ameliyat duyduysanız işte bu safra kesesinin alınması ameliyatıdır. Kolesistokinin hormonu safra kesesinin kasılmasına sebep olur, safra kesesinin depo kesesi olduğunu hatırlayalım. Açıldığında içindeki safrayı sıkıştırır ve dışarı atar. Şimdi safra sistik kanaldan geçip başka bir yere gitmek zorundadır. Safranın burada geçeceği yer ayrı bir kanaldır. Buraya ortak safra kanalı denir ve bu kanal safra kanallarının sonuncusudur. Saframız daha sonra mide bağırsak kanalına ulaşır. Mide bağırsak kanalında safranın gönderildiği yer onikiparmak bağırsağıdır onikiparmak bağırsağında saframız yağlarla karşılaşır ve yağların böylelikle yağ emilimini kolaylaştırır.   

Safra Kesesi Hastalığı Belirtileri:

Safra kesesi Hastalıkları özellikle taşlı kolesistit diye adlandırılan hastalık tabloları  İki durumda ortaya çıkmaktadır:
  1. Kişinin checkup yaptırması sırasında tesadüfen ortaya çıkabilmektedirler. Bu durumda hastanın herhangi bir şikâyeti ve rahatsızlığı henüz belirmemiştir. Uzman doktorlar bu konuda hemen ameliyat önermekte ve söz konusu olan taşların ameliyat yöntemi ile alınmaları sağlanmaktadır.
  2. İkincisi de komplikasyon diye adlandırılan birtakım problemlere yol açmış safra kesesi hastalıklarının oluşmasıdır. Bunlar; safra kesesinin iltihaplanması ve delinmesi, safra kesesi taşlarının bir tıkanma sarılığına yol açması ya da safra kesesi taşına bağlı bir pankreatit olmasıdır ki buna safra pankreatiti adı verilmektedir. Safra kesesinde bir kanser oluşması sonucu kişiler uzman doktorlara başvurmuş olabilirler. Bütün bu durumlarda da safra kesesi taşının ameliyat ile alınması gerekmektedir. 

Safra Kesesi Hastalıkları Nelerdir?

  • Safra Taşının sebep olduğu safra kesesi İltihaplanması,
  • Safra kesesi içerisinde Taş Oluşması,
  • Safra kesesi içerinde Çamur Oluşması,
  • Safra kesesi içerisinde oluşan Küçük Taşların ana kanaldan düşerek safra kesesini tıkaması sonucunda Pankreatit geçirilmesi,
  • Safra Taşına bağlı olamayan safra kesesi iltihaplarının oluşması.
Yukarıda sayılan hastalıklar safra kesesin hastalıklarının belli başlı olanlarıdır.   Safra Kesesi Taşı; Safra kesesi taşının oluşum mekanizmaları iki adettir.  En sık görülen taşlar kolestrol taşları olarak adlandırılmıştır. Bu safra kesesi taşları safra kesesi içerisinde oluşan taşlardır. Sağlıklı olan hastalarda safranın yapısı homojendir ve bunu şu örnekle açıklayabiliriz. Mesela bir çay bardağı çayın içine bir ya da iki adet kesme şeker atıp, iyice karıştırdığımızda çayın yapısında herhangi bir pürüzlülük vb. leri görülmemektedir. İşte sağlıklı insanların karaciğerlerinde üretilen ve safra kesesinde depolanan safranın durumu da aynen böyledir.  Ancak dengenin safra taşı lehine bozulması durumunda, özellikle yağ asitleri ve kolestrol arttığı zaman, safra içerisinde bir çökelti ortaya çıkmaktadır. İşte yukarıdaki örnekteki çay bardağının içine dört ya da daha fazla şeker attığımız zaman karıştırdığımızda bardağın dibinde bir tortu birikmesi gibidir. Safra kesesine gelen safranın ufak ufak tortular meydana getirmesi durumunda önceleri küçük küçük partiküller oluşur ve safranın çalışma ritmi değişmediği için bu tortular üst üste eklene eklene safra taşlarının oluşmasına sebep olurlar.   Kolesistit: Safra kesesi taşının meydana getirdiği bir durumdur. Safra kesesi taşı, safrakesesi boynu, sistik kanal, ana safra kanalına girerse ve safra kesesi boynunda kısa süre kalıp, safra kesesi içine dönerse bilier kolik adını alır. Eğer safra kesesi taşı safra kesesi boynunda daha uzun bir süre kalırsa inflamasyon- Kolesistit olarak adlandırılır.  Bu durumun bir sonraki aşaması ise safra yollarında tıkanma ve enfeksiyonun bir arada oluşması olan kolanjit olarak isimlendirilir.  

Safra Kesesi Kanseri:

Safra kesesi kanseri dendiği zaman safra kesesinde meydana gelen kanserleri anlamaktayız. Uzun süreli iltihapla seyreden safra yolu ve safra kesesi taşları, safra kesesi içinde saptanan çapı ve boyutları 1 cm’den büyük olan polipler, obezite, ileri yaş ve kronik iltihabi olarak seyreden bazı hastalıklar ve safra kesesi ile safra yollarında saptanan kistler safra kesesi kanserlerinin oluşması için risk faktörleri olarak kabul edilmektedir. Safra kesi kanserine yakalanmış olan hastaların uzun sürekli iltihaplar ile birlikte bazı genetik yapılarından dolayı safra kesesi kanserine yakalandıkları düşünülmektedir. Safra kesesi kanseri sinsi ve ilerleyici bir hastalık olarak kabul edilen bir kanser türüdür. Safra kesesi kanserine yakalanan hastaların ancak %20 sinde erken evrede saptanabilmektedir.  Safra kesesi kanseri ile ilgili olarak mevcut şikayetler; Başlangıçta sağ tarafta bir karın ağrısı, kilo kaybı, iştahsızlık belirtilerine rastlanmaktadır. İlerleyen safhalarda ise ağrılar artmakta, ağrılar sürekli bir hal alabilmektedir. Daha da ilerleyen dönemlerde ise ele gelen bir kitle bu hastalığa yakalan kişilerin dikkatini çekebilmektedir. Safra kesesi kanseri ilerleyerek safra yollarına baskı yapmakta ve safra kanalları ile karaciğer damar yolları tıkanarak kişinin sarılık ve karaciğer ile ilgili problemlerinin çıkması ile kendini göstermektedir. Buna benzer şikayetleri olan kişilerin safra kesesi kanseri ile ilgili olarak bir hastaneye ya da uzman bir genel cerrahi uzmanına başvurması gerekmektedir. Başvuru sonrası hastaya kan testleri ve kanda safra kesesi kanseri dolayısıyla kanda tümör belirtilerinin kontrol edilmesi gerekmektedir. Ultrasonografi gibi görüntülenme sistemleri ile bu kitlelerinin teşhis edilmeleri gerekmektedir. Unutmayınız ki erken teşhis ve tedavinizin hemen başlaması ya da cerrahi müdahalenin bir an önce yapılması hayat kurtarıcı olacaktır. Kalın sağlıcakla.