Ketojenik Diyet Nedir?

Son zamanlarda gittikçe popülerleşen ve hızlı kilo verme yöntemlerinden biri olarak kullanılan ketojenik diyet, aslında bazı hastalıkların semptomlarının azaltılmasında uzun yıllardır uygulanan bir tedavi yöntemidir. Özellikle epilepsi hastalarında atakların azaltılmasında uzmanlar tarafından uygulanan bu beslenme biçimi epilepsiden farklı olarak Alzheimer, demans, diyabet ve kanser gelişimini önlemek amacıyla da kullanılmaktadır. Uzun süre uygulanması ciddi problemlere neden olabileceğinden, hastalar tarafından mutlaka uzman kontrolünde, kilo vermek amacıyla uygulayan kişilerde ise aralıklı zamanlarda uygulanması önerilmektedir. 

Ketojenik Diyet Nasıl Yapılır?

Diğer bütün diyetlerde olduğu gibi ketojenik diyette de bazı besinlerin günlük alımları kısıtlanmıştır. Özellikle karbonhidrat tüketimi çok düşük miktarlarda tutulan ketojenik diyette amaç vücudun enerji kaynağı olarak yağ asitlerini kullanmasıdır.  Alınan karbonhidrat ve glikoz miktarı sınırlandırıldığında vücut ihtiyacı olan enerjiyi yağ asitlerinden karşılamaya başlar. Yağ yakımı başladığında vücut ketozise doğru ilerler ve yağ yakımının son ürünü olan keton cisimleri oluşmaya başlar. Ağızda aseton benzeri bir koku olmasıyla kolayca anlaşılabilen bu durum yapılan diyetin etkili olduğunu gösteren bir belirteçtir.  Ketojenik diyet uygulaması oldukça zor olan bir beslenme şeklidir. Bu diyette dikkat edilmesi gereken nokta tüketilmesi ve tüketilmemesi gereken besinlerin ve miktarlarının doğru ayarlanmasıdır. Öyle ki doğru uygulanmayan ketojenik diyet sonucunda vücut hipoglisemik şoka girebilir, bu nedenle diyet listesine olabildiğince dikkat edilmesi gerekir.  Ketojenik diyette tüketilmemesi gereken besinler ekmek, pilav, makarna gibi basit karbonhidratlar içeren gıdalar, meyveler, patates gibi kök sebzeler, baklagiller, şekerli içecekler ve alkol ve bulgur, mercimek gibi tahıllardan oluşuyor. Uygulanması oldukça katı olan bu diyette zeytinyağı, tereyağı, hindistan cevizi yağı gibi bütün sağlıklı yağlar serbest olarak tüketilebilmektedir. Kuruyemişler ve keten tohumu, kabak çekirdeği gibi tohumlar yağ içeriği yüksek olan kaynaklar olduğundan diyet listelerine eklenebilmektedir. Aynı zamanda düşük karbonhidratlı sebzeler, et, balık, mantar gibi yüksek protein içerikli gıdalar da ketojenik diyette yer almaktadırlar. 

Ketojenik Diyette Nelere Dikkat Edilmelidir?

Ketojenik diyet uygulanırken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta yağ ve protein tüketimidir. Yağ içeriği çok yüksek olan bu beslenme yönteminde insanlar fazla tüketimden dolayı kuşkuya düşerek alınması gereken yağ miktarını düşürürler. Eğer hem karbonhidrat hem de yağ tüketimi azaltılırsa vücut ihtiyacı olan enerjiyi proteinlerden yani kaçınılmaz olarak kaslardan sağlamaya başlar. Bu da zayıflamak veya kas kazanmak isteyen kişiler için istenmeyen bir durumdur. Bu nedenle günlük tüketilmesi gereken yağ ve protein miktarının altına düşülmemelidir.  Ketojenik diyetin ilk haftalarında kişiler yorgunluk, odaklanmada zorlanma, uyku bozuklukları, aşırı idrara çıkma gibi durumlarla karşılaşabilir. Bunlar temel enerji kaynağı değişen vücudun geliştirdiği uyum mekanizmaları sonucu oluşur. Zaman geçtikçe bu belirtiler gittikçe azalır. Ancak eğer bu durumlar zamanla azalmıyor ve bayılma, göz kararması gibi semptomlar da ekleniyorsa diyet bozulmalı ve bir uzmanla görüşülmesi gerekmektedir.