Tüm toplumda ki çiftlerin %15 kadar bir yıl düzenli cinsel beraberliğe rağmen gebe kalamamaktadır. Kadın yaşının 35-40 yaş arası olması durumunda ise bir yıl yerine altı ay deneme süresini yeterli görmekteyiz. 40 yaşından sonra ise bu süreyi üç aya kadar düşürmekteyiz. Kadın hasta açısından düşünüldüğünde adet düzensizliği olması, geçirilmiş jinekolojik (rahim, tüp ve yumurtalıklarda) ameliyatların varlığı, kemoterapi-radyoterapi hikayesi, özellikle orta hatta kıllanma tüylenme fazlalığı ile göğüslerden sıkmadan süt gelme şikâyeti varlığında tarif edilen bekleme süresi tamamlanmadan doktora başvurulmalıdır. Erkek hasta açısından da benzer şekilde testislerden geçirilmiş ameliyat varlığında, kemoterapi-radyoterapi alımı hikayesinde ve sertleşme problemi yaşayan bireylerde ilk değerlendirme bir an önce yapılmalıdır.  Çiftin ilk değerlendirilmesi kapsamında hastalarımızın detaylı tıbbi özgeçmişlerinin alınması, muayenelerinin yapılması, gerekli görülecek kan testlerinin tamamlanması ve görüntüleme yöntemlerinden faydalanılması birbirini tamamlayan unsurlardır. İlk değerlendirme sonrasında ise uygun tedavi stratejileri gebe kalmakta güçlük yaşayan çift ile paylaşılmalı ve tartışılmalıdır. Asında çoğu zaman birden fazla tedavi seçeneği ihtimaller arasındadır. Bunlar uygun hastalarda bekleme süresini bir yıldan öteye uzatmaktan, bazı basit hap tedavilerine, uyarımla beraber yapılacak inseminasyon (aşılama) tedavilerine ve hatta tüp bebek yöntemlerine kadar uzanmaktadır. Bu tedaviler öncesi görülebilecek bir takım anatomik problemlerinde düzeltilip düzeltilmemesine eş zamanlı karar verilebilir. Konusunda uzman ve güncel gelişmeleri yakından takip eden bir hekim tarafından doğru infertilite tanısının konması ve uygun tedavi seçeneklerinin sunulması çiftin hem gebeliğe kadar uzanan sürecin uzamaması hem de gereksiz tedavilerle maliyet olarak külfet altında kalmaması açısından oldukça önemlidir. Hamile olduğunuzu nasıl anlarsınız? Blog yazımızda!