Grip Aşısı Tipleri Nelerdir?

Günümüzde influenza yani grip aşısının iki farklı türü vardır. İlk bildiğimiz iğne şeklinde olan grip aşısıdır. Ülkemizde bu aşılardan sadece iğne tipi olan grip aşısı uygulanıyor, burun spreyi formunda olan aşı Türkiye'de uygulanmıyor. Ama yine de biz şimdi sizlere bu ikisinin farkını konuşalım istiyoruz. Aralarındaki en bariz fark uygulama biçimi iğne tipi olan genellikle sebebi erişilebilir olması ve komplikasyon riskinin düşük olmasıdır. Aşı kalça kası üzeri ve omuz çevresi kası üzerinden yapılır. Ancak bu yazımızda yalnızca omuz çevresi kası yöntemi hakkında bilgi vereceğiz. Aynı zamanda deri içi enjeksiyonla da uygulanabilir ama az önce de yazdığımız gibi biz yalnızca omuz çevresine yapılan enjeksiyon dan bahsediyor olacağız. Anlayabileceğiniz gördüğünüz gibi grip iğnesi ile burun spreyi arasındaki en bariz fark bu zaten aralarındaki en önemli fark da bu aşılarda kullanılan virüslerin durumlarıdır. İğne tipi grip aşısı bazen inaktif aşı olarak da adlandırılır inaktif diyoruz çünkü bu aşıda kullanılan virüsler ölmüşlerdir. İnsan bünyesinde canlanamazlar ve bunun sonucunda da ortaya Bir enfeksiyon çıkması söz konusu değildir. Burun spreyini de ise canlı zayıflatılmış grip aşısında teknik olarak halen hayatta olmasıdır. Bu virüs üzerinde yapılmış değişiklikler onu zayıflatır dolayısı ile sağlıklı insanlarda bağışıklık sistemi bu virüslere karşı kendini savunabilir ve antikor üretebilir. Gelecekte aşılanmış hastamız aynı virüsün daha güçlü bir versiyonu ile karşılaştığında bağışıklık sistemi bu virüse karşı nasıl savunma yapıldığını hatırlayacak ve hastamız enfeksiyona karşı korunacaktır.     İki aşı arasındaki farkın çok önemli olmasının sebebi kimin hangi tür aşı yaptırabileceğidir. Buna göre inaktif virüs hale getirilmiş kendini kopyalamaz, dolayısıyla enfeksiyon gerçekleşmez. Peki canlı zayıflatılmış bir aşı yaptırınca tam anlamıyla bir grip hastalığına yakalanır mıyız? Bu durumda cevap büyük olasılıkla hayırdır. Bağışıklık sistemimiz bu tür zayıflatılmış virüslere karşı kendini nispeten kolayca koruyabilmektedir, fakat düşük oranda da olsa tam gelişmiş bir grip hastalığına yakalanma riski mevcuttur. Çünkü bu aşıda canlı virüs kullanılmaktadır bu durumda canlı zayıflatılmış sprey yerine iğne formundaki grip aşısını yaptırması gereken iki grup hastamız vardır. Bunlardan biri bağışıklık sistemleri %100 çalışmayan bağışıklığı zayıflamış olan hastalardır. Bu tarz insanların zayıflatılmış virüsten hastalanma ihtimalleri normal sağlıklı kişilere göre daha yüksektir.  2nci gruptakiler influenza enfeksiyonu bir komplikasyonu dönüşme riski taşıyan hastalardır. Bu tip insanlar normal sağlıklı insanlara göre çok daha kötü hastalanırlar. Bu yüzden de gerçekleşebilecek her türlü enfeksiyon riskinden kaçınmalıdırlar.  Bu gruplara kısaca değindikten sonra yaş gruplarından başlayarak konuya biraz daha eğilmek istiyoruz. Canlı zayıflatılmış bir aşıya karşılık verebilmek için gelişmiş ve güçlü bir bağışıklık sistemi gerektiğinden burun spreyi yalnızca 2 ile 49 yaşları arasındaki hastalara tavsiye edilir. Bu yaş aralığının dışında düşük bir bağışıklık sistemine sahip olmanız olasıdır ve dolayısıyla burun spreyi formundaki grip aşısını uygulatmamanız gerekir. Diğer taraftan iğne formundaki grip aşısında enfeksiyon riski sıfırdır.    Ya da bağışıklığı baskılayıcı bir tıbbi süreçten geçen hastalar; yani diyelim ki bir hastaya organ nakledildi ve bilinçli olarak bağışıklığı zayıflatıcı ilaçlar alıyor bu tür hastalara bağışıklığı baskılanmış diyoruz, hamilelikte de bağışıklık sistemi zayıflar buraya bir de bağışıklığı baskılanmış hastalarla yakın temasta olan kişileri yazalım onları da bu kategoriye koyuyoruz. Çünkü taşıdıkları virüsleri bağışıklığı zayıflamış kişilere bulaştırmalarını istemiyoruz. İşte bu tip hastalarının bağışıklık sistemleri zayıf olduğundan enfeksiyondan korunmak için yapabilecekleri her şeyi yapmaya normalden de fazla sebepleri var. Dolayısıyla onların enfeksiyona yol açmadığını bildiğimiz yine iğne tipi grip aşısını yaptırmaları gerekmektedir. Yani bu durumda kişiler için kesinlikle burun spreyi formundaki açıdan kaçınıyor ve iğne ile yapılan grip aşısını kullanıyoruz.:  

Kimler Gripte Yüksek Risk Altındadır?

Bunlar kimler olabilir mesela astımı bulunan herhangi bir hasta olabilir astıma ek olarak kalp, akciğer, diyabet hastaları olabilir. Bu hastalar için de yine kesinlikle iğne tipi grip aşısını kullanmalıyız. Çünkü onların grip hastalıkları normal sağlıklı insanlara göre çok daha fazla sorun yaratır ve onları kötü hastalıklara yakalanmaktan korumak isteriz. Dolayısıyla Burada da iğne tipi grip aşısını kullanıyoruz ve burun spreyinden kaçırıyoruz ve son olarak çocuklardan bahsedelim; çocuklarda dikkat etmemiz gereken birkaç durum vardır: Astım teşhisi konulmamış olsa bile hırıltılı solunum şikâyeti görülmüş çocuklarda burun spreyi değil iğne tipi grip aşısı kullanılmalıdır. Bunun dışında Aspirin kullanan herhangi bir çocuk veya ergenlik söz konusu olduğunda Aspirin kullanımı ile influenza virüsü arasındaki etkileşim ile ortaya çıkabilen komplikasyonlar oluşabilir. Bu yüzden bu durumda da kesinlikle iğne tipi grip aşısı kullanıyor ve burun spreyinden kaçınmak gerekmektedir.


Grip aşısını yaptırmadan önce doktorlarına danışmaları gereken hastalar kimlerdir?

Burada dikkat etmemiz birkaç şey var. Ateş: Son 24 saattir ateşli veya ateşsiz herhangi bir hastalık geçiren herkes aşı öncesi doktoruna danışmalıdır. Daha önce grip aşısı olmuş olmuş ardından tekrar aşı olmak isteyen hastalar Alerji: Grip aşıları tavuk yumurtalarından yapılır bu yüzden yumurta alerjisi olanların da aşı olmadan önce mutlaka doktorlarına danışmaları gerekmektedir. Sağlıklı günler diliyoruz hoşça kalınız…